Altın Alev Aldı, Kayserili Yatırımcı İkilemde: Gelenek mi, Gayrimenkul mü?
Türkiye genelinde altın fiyatları rekor kırarken, Kayserili yatırımcılar geleneksel "güvenli liman" altından ziyade, yüksek getiri sağlayan gayrimenkule yöneliyor. Kentte, özellikle Talas, Kocasinan ve Melikgazi ilçelerindeki konut projeleri büyük ilgi görüyor. Kuyumcular yatırım amaçlı altın satışlarının sınırlı kaldığını belirtirken, uzmanlar ise riskleri dağıtmak için hem altın hem de gayrimenkulü içeren çeşitli bir yatırım sepeti öneriyor. Kısacası Kayserili, altının güvencesi yerine gayrimenkulün getirisini tercih ederek yatırım alışkanlıklarında farklı bir yol izliyor.
Türkiye genelinde altın fiyatları, küresel ve yerel ekonomik gelişmelerin etkisiyle rekor üstüne rekor kırarken, geleneksel olarak "güvenli liman" olarak görülen altına olan ilgi de artıyor. Ancak ticaretin ve sanayinin kalbi olarak bilinen Kayseri'de, yatırımcıların kafası karışık. Bir yanda asırlardır süregelen altın birikimi alışkanlığı, diğer yanda ise son yıllarda gözle görülür bir getiri sağlayan gayrimenkul piyasası, Kayserilileri zorlu bir kararın eşiğine getiriyor.
Ankara ve İstanbul gibi metropollerde, ons altındaki küresel yükseliş ve döviz kurundaki dalgalanmalarla beslenen gram altın fiyatları, yatırımcıları cezbetmeye devam ediyor. Ekonomistler, jeopolitik riskler, küresel enflasyon endişeleri ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz politikalarına ilişkin beklentilerin, altının cazibesini 2025 yılı boyunca da koruyacağına işaret ediyor. Bu durum, ülke genelinde yastık altı birikimlerinin yeniden altına yönelmesine neden oluyor.
Kayseri'de Rota Gayrimenkule Çevrilmiş Durumda
Türkiye'nin bu genel altın talebine karşın, Kayseri'de yatırım alışkanlıkları farklı bir tablo çiziyor. Kentte, özellikle son birkaç yıldır gayrimenkul sektörü adeta altın çağını yaşıyor. 2024 yılında konut satışlarında yaşanan rekor artış, bu eğilimi net bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle Talas, Kocasinan ve Melikgazi gibi ilçelerde markalı konut projeleri ve kentsel dönüşümle yenilenen yapılar, yatırımcıların öncelikli tercihi haline gelmiş durumda.
Kayserili emlak uzmanları, şehirdeki sanayileşme, üniversitelerin varlığı ve artan nüfusun, konut talebini sürekli canlı tuttuğunu belirtiyor. "Kayseri'de toprağın da, dairenin de değeri altından daha hızlı arttı" diyen yerel bir gayrimenkul danışmanı, yatırımcının somut ve kiracısıyla düzenli getiri sağlayan bir yatırım aracına daha sıcak baktığını ifade ediyor. Şehirdeki yeni ve modern konut projelerinin sunduğu yaşam standartları da bu tercihte önemli bir rol oynuyor.
Kuyumcular Temkinli, Vatandaş İkilemde
Kayseri'deki kuyumcu esnafı ise, altın fiyatlarındaki artışın satışlara "şimdilik" bir doping etkisi yaratmadığını dile getiriyor. Geçmiş yıllardaki gibi bir "çeyrek altın" hücumu yaşanmadığını belirten sarraflar, daha çok düğün ve nişan gibi zorunlu ihtiyaçlar için alışveriş yapıldığını, yatırım amaçlı alımların ise daha sınırlı kaldığını gözlemliyor. Bir kuyumcu, "Vatandaş fiyatların daha da artacağını düşünüyor ancak elindeki nakdi, değeri sürekli artan bir arsaya veya daireye yatırmanın daha mantıklı olabileceği kanısında. Altın, her zaman bir güvence ama Kayserili artık sadece güvence değil, aynı zamanda yüksek ve hızlı getiri de arıyor" şeklinde konuştu.
Uzman Görüşü: Portföy Çeşitlendirmesi Şart
Finansal danışmanlar ise Kayserili yatırımcılara tek bir yatırım aracına bağlı kalmamaları uyarısında bulunuyor. Altının küresel belirsizliklere karşı bir sigorta işlevi gördüğünü, gayrimenkulün ise uzun vadede enflasyona karşı koruma ve düzenli gelir sağladığını belirten uzmanlar, ideal bir yatırım portföyünde her ikisine de yer verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, Türkiye'nin genelinde esen "altın rüzgarı", Kayseri'de yerini daha çok bir "gayrimenkul fırtınasına" bırakmış görünüyor. Ticari zekasıyla bilinen Kayserili yatırımcı, geleneksel ve güvenli liman olan altını bir kenara atmamakla birlikte, son yılların parlayan yıldızı gayrimenkule daha fazla ağırlık vererek, yatırım kararlarında pragmatik ve getiri odaklı bir yaklaşım sergiliyor. Bu durum, kentin ekonomik dinamiklerinin ve yatırımcı profilinin ne denli özgün ve yerel şartlara duyarlı olduğunun da bir kanıtı niteliğinde.