İsrail’in Alıkoyduğu Sumud Filosu Aktivistleri: 48 Türk Vatandaşı Serbest Bırakılma Bekleyişinde

Gazze'ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na İsrail güçlerinin uluslararası sularda baskın düzenlemesi sonucu teknelere el konuldu ve aralarında 48 Türk aktivistin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Dışişleri Bakanlığı, alıkonulan Türk vatandaşlarının durumunu yakından takip ettiğini ve yapılan yoğun girişimler neticesinde, İsrail'deki dini bayramlar nedeniyle olası gecikmelere rağmen, aktivistlerin önümüzdeki günlerde serbest bırakılmasının beklendiğini açıkladı.

Gazze'ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na İsrail güçlerinin uluslararası sularda baskın düzenlemesi sonucu teknelere el konuldu ve aralarında 48 Türk aktivistin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Dışişleri Bakanlığı, alıkonulan Türk vatandaşlarının durumunu yakından takip ettiğini ve yapılan yoğun girişimler neticesinde, İsrail'deki dini bayramlar nedeniyle olası gecikmelere rağmen, aktivistlerin önümüzdeki günlerde serbest bırakılmasının beklendiğini açıkladı.

Küresel Sumud Filosu Baskını: İnsani Yardım Girişimine İsrail Engeli

Gazze Şeridi'ne yönelik uygulanan ablukayı kırmak ve bölgeye acil insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu (Global Sumud Flotilla), uluslararası sularda İsrail deniz kuvvetlerinin müdahalesiyle karşılaştı. Barışçıl amaçlı bu girişime yönelik sert baskın, filoda bulunan teknelere el konulması ve çok sayıda aktivistin gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Baskın sırasında teknelerin Aşdod Limanı'na çekildiği ve bazı Türk aktivistlerin turuncu can yelekleriyle güvertede görüldüğü belirtildi. Gözaltına alınan aktivistler arasında, Filistin davasına destek veren ve Gazze halkına umut taşımayı amaçlayan ırk, din ve millet ayrımı gözetmeksizin dünyanın farklı ülkelerinden gelen gönüllüler bulunuyordu.

Dışişleri Bakanlığı Devrede: 48 Türk Aktivist İçin Yoğun Diplomasi

İsrail'in yasa dışı olarak alıkoyduğu Türk vatandaşlarının durumu, Ankara'da Dışişleri Bakanlığı tarafından en üst düzeyde ele alınıyor. Bakanlık, yayımladığı resmi açıklamada, “Uluslararası sularda seyrederken İsrail güçlerince el konulan teknelerde bulunan vatandaşlarımızın durumu yakından takip edilmekte ve gerekli tüm girişimler yapılmaktadır.” ifadelerine yer verdi. Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu'nun teyit ettiği bilgilere göre, İsrail'in yasa dışı alıkoyduğu Türk aktivist sayısı 48 olarak açıklandı. Bu isimler arasında Abdulaziz Yalçın, Zeynep Dilek Tekocak, İkbal Gürpınar, Bekir Develi, Semanur Sönmez Yaman gibi kamuoyunun yakından tanıdığı isimler de bulunuyor. Tüm Türk aktivistler, filoya bağlı Marinette gemisinde bulunanlar hariç, Aşdod Limanı'na götürüldü.

Serbest Bırakılma Süreci Hızlandı: Önümüzdeki Günler Hedefte

Dışişleri Bakanlığı, diplomatik baskının sonuç vermeye başladığını belirterek, gözaltındaki vatandaşların önümüzdeki günlerde serbest bırakılmalarının beklendiğini duyurdu. Açıklamada, İsrail'deki dini bayramlar sebebiyle idari ve hukuki işlemlerin tamamlanmasında bazı gecikmeler yaşanması ihtimaline dikkat çekildi. Bakanlık, vatandaşların bu süreçte herhangi bir sağlık sorunu yaşamaması ve sıkıntıyla karşılaşmaması amacıyla her türlü tedbirin alındığını ve Tel Aviv yönetimi nezdinde bu konunun takipçisi olunduğunu vurguladı Bu gelişme, diplomasinin ve uluslararası hukukun baskısının, uluslararası arenada ses getiren insani yardım eylemlerine yapılan müdahalelere karşı işlediğini gösteren önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Alıkonulan Gemiler ve Türk Aktivistlerin Listesi

İsrail'in baskın düzenlediği ve alıkoyduğu gemilerin isimleri arasında Alma, Sirius, Spectre, Huga, Morgana, Seulle, Captain Nikos gibi tekneler yer alıyor. Ele geçirilen diğer teknelerin ise Adagio, Ahed Tamimi, Maria Cristina gibi isimler taşıdığı bildirildi. Türk aktivistlerin gemi ve tekne isimleriyle birlikte tam listesi Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu tarafından kamuoyu ile paylaşıldı:

Filodaki bir geminin güvertesinde Filistin bayrağının dalgalanması, eylemin politik ve insani boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.