Merkez Bankası’ndan Piyasaları Hareketlendiren Karar: Faiz 250 Baz Puan Düştü!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 250 baz puan indirerek %43'ten %40,5'e çekti. Kararın gerekçesi olarak enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlama gösterilirken, gıda ve hizmet fiyatları gibi risklerin devam ettiği belirtildi. Faiz indirimine rağmen Banka, fiyat istikrarı sağlanana kadar "sıkı para politikası" duruşunun süreceği ve gerekirse yeniden sıkılaştırma yapılabileceği mesajını verdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, milyonların beklediği faiz kararını açıkladı. Politika faizinde 250 baz puanlık bir indirime gidilerek, faiz oranı yüzde 43'ten yüzde 40,5'e çekildi. Peki, bu karar vatandaşın cebini ve piyasaları nasıl etkileyecek? İşte kararın şifreleri ve uzmanların ilk yorumları…Ankara - Türkiye ekonomisinin direksiyonunda oturan Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından merakla beklenen faiz kararını kamuoyu ile paylaştı. Kurul, politika faizi olarak bilinen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında indirime gitme kararı aldı.

Yapılan açıklamaya göre, politika faizi 250 baz puan düşürülerek yüzde 43 seviyesinden yüzde 40,5 seviyesine indirildi. Bu kararla birlikte, faiz koridorunun diğer bantlarında da değişikliğe gidildi:

İNDİRİM SERİSİ DEVAM EDİYOR

Merkez Bankası'nın bu adımı, son dönemdeki faiz indirim döngüsünün bir devamı niteliğinde. Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz Temmuz ayında yapılan PPK toplantısında da 300 baz puanlık güçlü bir indirimle politika faizi yüzde 43 seviyesine çekilmişti. Bugünkü kararla birlikte, Banka'nın para politikasındaki gevşeme adımları devam etmiş oldu.

KARAR METNİNDEKİ KRİTİK MESAJLAR: "ENFLASYONDA YAVAŞLAMA VAR AMA..."

TCMB tarafından yayımlanan karar metni, alınan kararın arkasındaki nedenleri ve geleceğe yönelik ipuçlarını barındırıyor. Metinde öne çıkan en önemli vurgu, enflasyonun ana eğiliminde Ağustos ayında bir yavaşlama gözlemlendiği oldu.

PPK metninde şu ifadelere yer verildi:

"Enflasyonun ana eğilimi ağustos ayında yavaşlamıştır. İkinci çeyrekte büyüme öngörülerin üzerinde gerçekleşirken nihai yurt içi talebin zayıf seyrini koruduğu değerlendirilmiştir. Yakın döneme ilişkin veriler, talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğunu göstermektedir."

Ancak Merkez Bankası, risklerin devam ettiğine de dikkat çekti. Özellikle gıda fiyatları ve hizmet sektöründeki yüksek fiyat artışlarının enflasyon üzerindeki baskıyı canlı tuttuğu belirtilirken, küresel gelişmelerin ve beklentilerin dezenflasyon süreci için birer risk unsuru olmaya devam ettiği vurgulandı.

"SIKI DURUŞ" MESAJI YİNELENDİ

Faiz indirimine rağmen Merkez Bankası, fiyat istikrarı hedefine ulaşılana kadar "sıkı para politikası" duruşundan taviz verilmeyeceğinin altını çizdi. Kurul, gelecekte atılacak adımların enflasyonun seyrine bağlı olacağını ve kararların "ihtiyatlı" bir yaklaşımla, toplantı bazında gözden geçirileceğini belirtti.

Metindeki en dikkat çekici bölümlerden biri ise şu oldu:

"Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır."

Bu ifade, Banka'nın enflasyonda beklenmedik bir yükseliş olması halinde yeniden faiz artırımı seçeneğini masada tuttuğu şeklinde yorumlandı.

PEKİ BU KARAR NE ANLAMA GELİYOR? VATANDAŞI NASIL ETKİLER?

Gözler şimdi, piyasaların ve ekonomi aktörlerinin Merkez Bankası'nın bu son hamlesine önümüzdeki günlerde nasıl bir tepki vereceğine çevrildi.