Katar’ın başkenti Doha, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi’nin olağanüstü zirvesine ev sahipliği yaptı. Zirvenin ardından yayımlanan 25 maddelik ortak bildiri, İsrail’in Katar’a yönelik 9 Eylül’deki saldırısını “vahşi bir saldırganlık” olarak nitelendirerek sert bir dille kınadı. Bildiride, uluslararası topluma İsrail’e karşı somut adımlar atma ve yaptırım uygulama çağrısı yapıldı.
İslam ve Arap dünyası, Katar’da düzenlenen tarihi zirvede İsrail’e karşı tek ses oldu. Doha’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi’nin sonuç bildirgesi, bölgede tansiyonu yükselten son olaylara karşı ortak ve kararlı bir duruş sergiledi. Zirvenin ana gündem maddesi, İsrail’in 9 Eylül 2025’te Doha’da sivillerin de bulunduğu bir yerleşim bölgesine düzenlediği ve can kayıplarına yol açan saldırıydı.
Yayımlanan 25 maddelik bildirinin merkezinde, İsrail’in saldırgan ve yayılmacı politikalarına yönelik net bir kınama yer aldı. Ortak bildiride, “Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tüm üye devletlerinin egemenliğine olan sarsılmaz bağlılığımızı teyit ederek, bu saldırıya karşılık vermenin ortak vazifemiz olduğunu hatırlatırız. Devletlerimizin güvenliğine yönelik her türlü tehdidi kategorik olarak reddediyor, onları hedef alan her türlü saldırıya karşı mutlak ve sarsılmaz dayanışmamızı ilan ediyoruz,” ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, saldırının zamanlamasına ve hedefine dikkat çekildi. Katar’ın, Gazze’de ateşkesin sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması için Mısır ve ABD ile birlikte kilit bir arabulucu rolü üstlendiği vurgulandı. Saldırının, barış görüşmelerini baltalamaya yönelik “tehlikeli bir tırmanış” olduğu belirtilerek, “Tarafsız bir arabuluculuk mekanına yönelik bu tür bir saldırganlık, yalnızca Katar’ın egemenliğini değil, aynı zamanda uluslararası barış sağlama süreçlerini de baltalamaktadır. İsrail, bu saldırganlığın tüm sonuçlarını üstlenmektedir,” denildi.
Saldırıda, Katar’ın barış görüşmeleri için tahsis ettiği konutların yanı sıra okul, kreş ve diplomatik misyonların da hedef alındığı hatırlatıldı.
Zirve, sadece kınamakla kalmayıp uluslararası toplumu da harekete geçmeye davet etti. Bildiride öne çıkan çağrılar şunlar oldu:
Bildiri, Katar’a yönelik saldırının yanı sıra Filistin’deki durumu da geniş bir şekilde ele aldı. İsrail’in Gazze’deki ablukası, yerleşim faaliyetleri ve etnik temizlik politikaları “savaş suçu” olarak nitelendirildi. Suudi Arabistan ve Fransa’nın öncülüğünde New York’ta düzenlenecek olan “İki Devletli Çözüm Konferansı” memnuniyetle karşılanarak, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede adil ve kalıcı barış için tek yol olduğu bir kez daha teyit edildi.
Zirvenin sonuç bildirgesi, İslam ve Arap dünyasının bölgesel tehditlere karşı ortak bir strateji geliştirme ve uluslararası hukuk çerçevesinde birlikte hareket etme kararlılığını ortaya koydu.
Eurovision Sahnesi’nde “İsrail” Depremi: 5 Ülkeden Boykot Resti, Gözler Kardeş Ülke Azerbaycan’da!