a

Kayseri’de Gençliğin ‘Hayatta Kalma’ Sınavı Maaş Kiraya, Hayaller Bahara

Kayseri'deki gençler için sorun sadece işsizlik değil; bir işe sahip olanlar için de mücadelenin rengi değişmiyor. Hayatlarının en verimli çağlarını, temel ihtiyaçlarını karşılamaya ancak yeten asgari ücretli işlerde, uzun ve yorucu mesai saatleriyle harcayan gençler, sosyal yaşamdan ve kişisel gelişimden kopuyor. Gelişmiş ülkelerdeki yaşıtlarının sahip olduğu imkanları ve insani yaşam standartlarını uzaktan izleyen gençler için gelecek, bir umuttan çok bir endişe kaynağı haline geliyor.

Anadolu’nun üretim üssü Kayseri’de, fabrikaların çarkları dönerken, gençlerin hayalleri aynı hızla dönmüyor. İş bulabilen şanslı kesim, bu kez de geçim sıkıntısı ve düşük hayat kalitesi sarmalında kayboluyor. Hayatlarının en dinamik dönemlerini, sadece temel faturaları ödeyebilmek için harcayan gençler, çalışmak dışında neredeyse hiçbir faaliyete zaman ve bütçe ayıramıyor. Bu durum, şehre ve ülkeye değer katması beklenen genç potansiyelinin, bir tükenmişlik sendromu içinde erimesine neden oluyor.

Çalışmak Ama Yaşayamamak: Fatura ve Kira Kıskacı

Genç bir çalışan için ay sonunu getirmek, her ay yeniden başlayan zorlu bir matematik problemine dönüşmüş durumda. Alınan asgari ücret veya ona yakın bir maaş, ayın başında cebe girdiği gibi erimeye başlıyor. Şehirdeki yüksek kira bedelleri, elektrik, su, doğal gaz gibi temel faturalar ve ulaşım masrafları, maaşın neredeyse tamamını tüketiyor. Geriye kalan cüzi miktar ise temel gıda ihtiyaçlarına bile zor yetiyor. Bir arkadaşıyla dışarıda bir kahve içmek, sinemaya gitmek veya bir hobi edinmek, Kayserili pek çok genç için artık bir lüks olarak görülüyor.

Kayıp Zaman: Sosyal Hayatın İmkansızlaştığı Mesailer

Sorun sadece ekonomik değil, aynı zamanda zamansal bir fakirleşmeyi de beraberinde getiriyor. Çoğu gelişmiş ülkede çalışma saatleri kısalırken ve esnek çalışma modelleri yaygınlaşırken, Türkiye’de ve Kayseri’de gençler uzun ve yıpratıcı mesai saatlerine mahkum ediliyor. İşten arta kalan kısıtlı zamanda ise ne sosyal bir aktiviteye katılacak enerji ne de yeni bir şeyler öğrenecek motivasyon kalıyor. Gençlik, insanın kendini keşfettiği, sosyal bağlarını güçlendirdiği en önemli dönemken, bu süreç tamamen “iş-ev” döngüsüne sıkıştırılmış durumda. Sosyal hayat, dijital ekranlara hapsolurken, gerçek dünyadaki bağlar zayıflıyor.

Ufuk Hattı: Yurt Dışı Hayalleri ve ‘Beyin Göçü’ Tehlikesi

Kayserili gençler, internet ve sosyal medya aracılığıyla yaşıtlarının yurt dışı imkanlarını yakından takip ediyor. Daha az çalışarak daha insani şartlarda yaşayan, devletten gençlere teşvikler alan, sanatla, sporla ilgilenebilen Avrupalı bir genci gördüklerinde kendi durumlarıyla acı bir kıyaslama yapıyorlar. Bu durum, şehirdeki nitelikli ve potansiyeli yüksek gençlerin tek çıkış yolunu beyin göçü olarak görmesine neden oluyor. Daha iyi bir yaşam standardı arayışıyla yurt dışına gitme hayali, artık sadece bir seçenek değil, birincil hedef haline gelmiş durumda. Bu tehlike, şehrin geleceği için ciddi bir insan kaynağı kaybı riski taşıyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kayseri Sokaklarında Zehir Avı Narkotik Ekipleri Nefes Aldırmıyor, Peki Okul Sıralarındaki Tehlike Ne Kadar Büyük?

HIZLI YORUM YAP