Kocasinan’a bağlı Erkilet Mahallesi’nde kurulan ‘Pati Park’, hem hayvanlar hem de hayvanseverler için adeta bir buluşma noktası haline gelmiş durumda. İçerisinde oyun alanları ve otomatik sulukların bulunduğu park, bölge sakinlerinden tam not alıyor. Çocuğuyla birlikte parka gelen ve köpeklere mama getiren Ayşe Demir, “Belediyemizin bu projesi harika oldu. Eskiden başıboş geziyorlar diye şikayet edenler bile şimdi burada onları güvenle seviyor. Keşke bütün ilçelerimizde böyle alanlar artsa,” diyor.
Kocasinan Belediyesi’nin çalışmaları sadece parklarla sınırlı değil. Özellikle kış aylarında yiyecek bulmakta zorlanan hayvanlar için ilçenin stratejik noktalarına düzenli olarak mama ve su bırakan mobil ekipler, takdir topluyor. Belediye Veteriner İşleri Müdürlüğü’nden bir yetkili, felsefelerini şöyle özetliyor: “Biz bu canları bir yük olarak değil, şehrimizin bir parçası, bize emanet edilen komşularımız olarak görüyoruz. Amacımız, ‘Kısırlaştır, Aşılat, Yaşat’ prensibiyle hem hayvan refahını sağlamak hem de toplum sağlığını korumak.”
Gözler Diğer Belediyelerde: Farkındalık Artıyor mu?
Kocasinan’daki bu pozitif adımlar, ister istemez şehrin diğer büyük ilçeleri olan Melikgazi ve Talas’taki uygulamaları da gündeme getiriyor. Hayvan hakları savunucuları, tüm belediyelerin benzer bir standardı yakalaması gerektiğini vurguluyor. Kayseri Hayvanları Koruma Derneği (KAYHAKDER) gönüllüsü Emre Çelik, durumu şöyle değerlendiriyor:
“Kocasinan’ın çabalarını alkışlıyoruz, gerçekten örnek bir model oluşturuyorlar. Ancak hayvan refahı bir ilçeyle sınırlı kalamaz. Melikgazi’nin bazı bölgelerinde ve Talas’ta hala beslenme odaklarının yetersiz olduğunu, kısırlaştırma çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini görüyoruz. En büyük sorunumuz ise şehir genelindeki büyük hayvan barınağının kapasitesi ve oradaki şartlar. Belediyeler arası bir koordinasyonla, topyekûn bir seferberlik ilan edilmeli.”
Barınak Gerçeği ve Gönüllülerin Çağrısı
Şehrin ortak yükünü çeken Molu’daki geçici hayvan bakımevi, sık sık kapasitesinin üzerinde çalıştığı ve gönüllülerin erişiminde zorluklar yaşandığı iddialarıyla gündeme geliyor. Gönüllüler, barınakların birer hapishane değil, hayvanların tedavi edilip hızla sahiplendirildiği birer geçiş merkezi olması gerektiğini belirtiyor. Çağrıları net: “Satın alma, sahiplen.”
Sonuç olarak, Kocasinan Belediyesi’nin “pati dostu” uygulamaları, Kayseri için umut verici bir başlangıç noktası sunuyor. Ancak şehrin tamamının bu sınavdan başarıyla geçebilmesi için daha fazla koordinasyona, artırılmış kısırlaştırma faaliyetlerine ve en önemlisi, her bir vatandaşın kapısının önüne bir kap su ve mama koyma duyarlılığına ihtiyaç var.
Finlandiya Heyeti Kayseri’nin Tarihi Derinliğine Hayran Kaldı